Günümüz teknolojisine orantılı olarak kendini geliştiren, en büyük buluşların başında gelen Telefon, iletişim ağımızı kolaylaştırarak, çoğu zaman hayat kurtaran icat haline gelmiştir. 1990’lı yılların başında ülkemizde piyasaya sürülen Cep Telefonu eski ankesörlü telefonları tarihe gömmüş gibi görünüyor. Günümüzde son teknoloji Android Telefonların üretimi ile Bilgisayar sistemlerine de meydan okunuyor.


Telefon Nedir?

Belirli uzaklıktaki kişilerin, elektrik ile çalışan mekanizma aracılığıyla ses alış verişi sağlamasını sağlayan cihaza “telefon” denir. Telefonun sistem olarak kurulmasında insanoğlu pek zorluk çekmemiştir. Çünkü icat sonrası dönemin son 30 yılında  telefon telgrafın yerini almayı başarmıştır. Altyapı olarak telgraf hatları kullanılmıştır. İlerleyen zamanlarda bu hatlar yerin altına yerleştirilse de günümüzde telefonla iletişim uydu üzerinden sağlanmaktadır.

Telefonun Tarihsel Gelişim Süreci

Telefonun icadı yeni bir çağın başlangıcı olarak kabul edilebilir. Günümüzdeki teknolojinin bu denli gelişmesini, işlerinizi en hızlı şekilde halletmenizi ve acil durumlarda sevdiklerinize en hızlı yoldan ulaşmanızı sağlayan bu icat yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. Tabi telefon birkaç günde icat olmuş değil. Telefonun icadına kadar süren ve icat sonra gelişim süresi ortalama 100 yıldan fazladır. Şimdi vazgeçilmez konumda olan Telefonun tarihsel gelişimini birlikte inceleyelim.

  • 1752 yılında şimşekler uzerindeki izlenimlerini deneyler üzerine döken Benjamin Franklin, şimşekler ile elektrik enerjisi arasındaki bağlantıyı keşfetmiştir.
  • Sene 1800‘lü yılları gösterdiğinde İtalyan fizikçi Alessandro Volta bazı kimyasal reaksiyonlar sonucu elektrik üretmeyi başarmıştır.
  • 1830‘lu yıllara gelindiğinde Joseph Henry elektrik akımı ile uzak mesafedeki bir zili çalmayı başarmıştır. Joseph’in bu buluşu telgrafın icadının önünü açmıştır.
  • 1835 yılında ise Samuel Morse adında ki mucit elektromıknatıslı telgrafı icat etti. Bu icat Charles Wheatstone isimli dahi tarafından geliştirilerek, çift yönlü iletişim sağlayan telgrafa dönüştürüldü.
  • Tarih 1839 yılını gösterdiğinde Ampulü bulan Thomas Edison telgrafı geliştirerek, gelen akımların kağıda mesaj olarak aktarılmasını sağlamıştır.
  • 1840‘lı yıllarda telgraf tarafından iletilen sesleri cızırtılı seslere dönüştüren Charles Grafton Page‘nin bu adımını ünlü fizikçi Alman bilim adamı Johan Philips Reis geliştirerek, insan kulağındaki titreşimleri sese dönüştüren bir cihaz üretmiştir.
  • 1840 yılından sonra Johan Philips ‘in ürettiği bu cihazı bir çok insan geliştirmek istese de başarılı olamamıştır. 1876 yılında İskoç asıllı Amerikalı Alexander Graham Bell sesi anlaşılabilir şekilde karşı taraftaki kişiye ulaştırılmasını sağlayan telefonu icat etmiştir. Bu icat yeni bir çağın başlangıcı olmuştur.


Telefonun İcadı

Devrim niteliğindeki bu icat, 1876 yılında Amerika kıtasında yaşayan Graham Bell tarafından yapılmıştır. Annesi işitme engelli olan Graham, işitme cihazı yapmaya çalışırken yanlışlıkla Telefonu bulmuştur. İşitme cihazını annesi için sağlayamasa da dünya için büyük bir buluşa imza atmıştır. Telefonun patentini ise 1 yıl sonra almış. Graham Bell’in babası da işitme engelliler için uzun süreli çalışmalara imza atmıştır.

Telefonun Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşması 1908 yılını bulmuştur. Türkiye kurulum için Kontak isimli merkezi İngiltere olan şirket ile anlaşmıştır. Akabinde 1911 yılında İstanbul’un merkezi bölgelerine kurulan telefon santralleri, kullanıma açılmıştır. 1980‘li senelerin sonlarına doğru Türkiye’ye kurulan santraller ile her ilde Telefon kullanılmaya başlanmıştır. 1990‘lı yıllarda Cep telefonlarının piyasaya sürülmesi ile Ev telefonlarının kullanım alanı daralmıştır.

“Alo” Kelimesi Nereden Geliyor?

Amerika’da birçok kişi telefonu icat etmek istese de, bu buluşa şansı yolun da giden Graham Bell ulaşmıştır. İlerleyen zamanlarda telefona cevap verenlerin “Alo” kelimesini kullanması Graham’ın sayesindedir. “Alo” kelimesi Graham Bell’in sevdiği kızın, isminin baş harflerinin birleşiminden oluşuyor.