Sponsorlu Bağlantılar

Doğal ve Yapay Gürültü Kirliliği Kaynakları

Gürültü kaynakları, doğal ve yapay olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Doğal kaynaklar; şimşek, gök gürültüsü, volkanik patlama, deprem, okyanus dalgalarının sesi gibi doğal olaylarla ilişkilendirilir.

Bu nedenler yerel veya bölgeseldir ve genellikle etkileri çok sınırlıdır ama çok zararlı değildir. Aksine, insanın ürettiği gürültü(yapay), çok daha büyük ve zararlıdır.

Yapay kaynaklar çoğunlukla gürültü kirliliğinden sorumludur. Endüstriyel bir toplumda gürültü kirliliği kaynakları çok çeşitlidir. Şehirlerde bunlar ulaşım, otomobiller, motosikletler, tren, otobüsler, itfaiye, polis arabaları, ambulanslar, uçaklar, endüstriler, yüksek kademeli müzik aletleri vb.
Seçimler esnasında elektronik ses ortamının kullanılması nedeniyle gürültü kirliliği oluşur.

Ancak, ana gürültü kaynağı ulaşımdan geliyor. Araçların sayısı, özellikle dizel motorlu taşıtlar, gürültü seviyesini oldukça arttırdı. Bu sorun, aynı anda çok sayıda aracın aynı anda trafiğe çıktığı ve gürültülerinin dayanılmaz olduğu büyük şehirlerde daha fazladır. Bu araçların kullandığı kornalar ve sirenler aşırı gürültü yayarak rahatsızlık verir.

Acil durumlar hariç, sirenlerin gereksiz yere kullanılması düşündürücü! Raylı motorların düdük sesi kulaklara çok zararlıdır. Yoğun trafik caddeleri, otoyollar, otobüs durakları ve tren istasyonlarının gürültü kirliliği ile ilgili sorunları var.

Büyük ve daha hızlı jet uçaklarının sahip olduğu gürültü kirliliği, rahatsız edici bir hale gelmiştir. Örneğin, dünyanın en işlek havaalanı olan Chicago’da (ABD) bulunan O’Hare Uluslararası Havaalanı, ortalama günde binden fazla operasyonel jet uçuşuna sahiptir. Bu, her 40 saniyede bir içeri veya dışarı uçuş anlamına gelir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bu durum, Havaalanına 20 km mesafedeki sakinlerin sosyal yaşamalarının olumsuz yönde etkilenmesinin yanı sıra, uykuları ve dinlenmelerini etkileyerek sağlıklarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Hava trafiği o kadar artmıştır ki, mahallesinde hiç kimse yeni bir hava alanını istemez.

İmalat, inşaat, madencilik, yol inşaatı vb. İle ilişkili gürültü kaynakları, ulaşım gürültülerinden sonra ikinci sırada yer alır. Ancak etkileri fabrika ve diğer çalışanlar tarafından daha fazla hissedilmektedir. Fabrikaların içindeki gürültünün sağırlığa neden olan sağlık tehlikesi olabileceği bildiriliyor. Özellikle mekanik testerelerden ve pnömatik matkaplardan kaynaklanan endüstriyel gürültü, kulaklara zarar verir.

Bir fabrikada gürültünün etkisi yaş gruplarına göre değişir. 30 yaşın altındaki çalışanlar için 95 desibel gürültüsü zararlı değildir, ancak 40 ila 50 yaş grubu için bu sınır 84 desibel ve 50 ila 60 yıl önce katlanılabilir limit 80 desibeldir. Madencilikte, patlatma ve kazma sonucu ortaya çıkan gürültü tehlikeli olmasının yanı sıra rahatsız edicidir.

Günümüzde, müzik dinlemek sağlığımızı olumsuz yönde etkileyecek boyutlara gelmiştir. Kapalı bir alanda yüksek sesle müzik dinlemek zararlıdır ve gürültü kirliliği oluşturur. Benzer şekilde, sosyal ve dini programlar, evlilikler ve seçim toplantıları da dahil olmak üzere diğer toplantılar sırasında, yüksek hacimli hoparlörlerin kullanımı artarak, rahatsız edici boyutlara ulaşmış ve gürültü kirliliğine neden olmaktadır. Popüler ‘pop müzik’ eğlenceli olabilir, ancak nihai etkisi insan üzerinde sağlıklız boyutlara ulaşabilir.

Sponsorlu Bağlantılar