Sponsorlu Bağlantılar
Laiklik İlkesi
“Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.”
Mustafa Kemal(1926)
- Laiklik, geniş manası ile hürriyetlerin en kutsalı olan düşünce hürriyetine devletin tarafsız bir davranış içinde olarak saygı göstermesidir.
- Batılı manada demokrasinin, devletin objektif bir müessese ve hukuk devleti olmasının temel şartı budur.
- Dar ve klasik manası ile laiklik devletin her çeşit dini inanç, ayin ve kuruluşlar karşısında tarafsız kalması ve muhtelif dinlere bağlı olanlar arasında bir ayırım yapmaması, böylece din hürriyetinin sağlanmasıdır.
- Buna karşılık dinsel otorite ve ilkelerin inançlarının da hiç bir şekilde devlet ve dünya işlerine karışmamasıdır.
- Laiklik, tüm siyasi tartışmaların dışında tutulmuş, bu ilke anayasanın değişmez maddeleri arasına alınmıştır.
Laiklik İlkesine Yönelik İnkılaplar
- Saltanat ve halifeliğin kaldırılması
- Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması
- Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması
- Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
- Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi
- Maarif Teşkilatı hakkında kanunun kabul edilmesi
- Kılık Kiyafet Yasası
- “Devletin dini İslamdır” maddesinin Anayasa’dan çıkarılması (1928)
- Cumhurbaşkanı ve miletvekillerinin yemin şeklinin değiştirilmesi (1928)
- Dini sembollerin yasaklanması
- Medreselerin kapatılması
- Laiklik ilkesinin Anayasaya yerleştirilmesi (1937)
Sponsorlu Bağlantılar