Kuraklıklar neredeyse tüm iklimlerde ortaya çıkabilir. Ancak kasırga, sel, deprem ve tsunami gibi doğal afetlere göre kuraklığı tanımlamak daha zordur.

Kuraklık Tanımı

Çoğu insan kuraklığın, su sıkıntısı gibi sorunlara neden olacak kadar uzun süren alışılmadık derecede kuru hava dönemi olduğunu düşünür. Fakat kuru şartlar farklı nedenlerden dolayı geliştiğinden, kuraklığa ilişkin birden fazla tanım vardır.

Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi İklim Tahmin Merkezi’ndeki kuraklık uzmanı ve meteoroloğu David Miskus “Kuraklığa yağış ve yüksek sıcaklık eksikliği değil, aşırı kullanım ve aşırı nüfus artışı neden olur” dedi.

1980’lerde iki araştırmacı 150’den fazla kuraklık tanımı belirledi. Bilim adamları, kuraklığın ölçülmesi için bazı düzenlemeler getirmek amacıyla tanımları dört temel yaklaşıma ayırdı: meteorolojik, hidrolojik, tarımsal ve sosyo-ekonomik. İlk üç kategoride kuraklık fiziksel doğa olayı olarak izlenir. Son kategori de ise, nüfus artışı ve su sıkıntısının etkisiyle kuraklığın arz-talep sorunuyla ilgilidir.

Bu tanımlar genellikle, belirli bir zaman periyodundaki mevcut yağış ile tarihsel bir ortalamayı karşılaştırarak, bizlere kuraklığın başlangıcını, sonunu ve şiddet derecesini belirtir. Dağlık bölgeler ihtiyaç duyduğu yıllık tüketiminin büyük kısmını kış karına güvenerek elde ediyor. Çünkü yağış ölçümlerinde hem yağmur hem kar yağışı içeriyor.

Aşağıda dört ana kuraklık kategorisinin tanımları verilmiştir.

Meteorolojik Kuraklık

Meteorolojik kuraklık, farklı bölgelere özgüdür. Örneğin, İzmir’de yılda 20 inç (51 santimetre) yağış normaldir, ancak aynı miktar Trabzon’da ki yıllık ortalamanın yarısından az olacaktır.

Tarımsal Kuraklık

Tarımsal kuraklık, büyüyen farklı aşamalarda ki bitkilerin su ihtiyacının karşılığıdır. Örneğin, dikimde yetersiz nem, çimlenmeyi engeller, bitki popülasyonlarının düşük olmasına ve verimde azalmaya neden olabilir.

Hidrolojik Kuraklık

Hidrolojik kuraklık, nehirler, göller ve barajlardaki su hacminin sürekli düşük olduğu anlamına gelir. Barajlardaki su miktarının azalması gibi insan faaliyetleri, hidrolojik kuraklıkları kötüleştirebilir. Hidrolojik kuraklık genellikle meteorolojik kuraklıkla bağlantılıdır.

Sosyo-Ekonomik Kuraklık

Sosyoekonomik kuraklık, suya olan talep arzı aştığında ortaya çıkar. Bu tür kuraklık örneklerine aşırı miktarda sulama ya da düşük nehir akışı sebep olur. Bu durum hidroelektrik santral operatörlerini enerji üretimini azaltmaya zorlar.

Kuraklık Etkilerinin (Zararlarının) Türleri

Kurak bölgelerde ve sulak bölgelerde insan nüfusu arttıkça, su talebi ve su temini de hızlı bir şekilde artacağından, kuraklık olasılığı artar. Nüfus patlaması kuraklıkları otomatik olarak tetikleyebilir.

2009 ile 2014 yılındaki kuraklık Marmara Bölgesi’ni ciddi anlamda sarsmıştır. İklim bilimcileri bu durumu, son 15 yılda artan nüfus ve su kaynağındaki azalışa bağladı.

İnsan nüfusu patlamasının yanı sıra, ileride küresel ısınmanın dünyanın birçok yerinde kuraklık sıklığına ve ciddiyetinin artmasına neden olacağı tahmin edilmektedir.

Kuraklık, çevremizin ve toplumlarımızın tüm bölümlerini etkiler. Birçok farklı kuraklık etkisi vardır. Bunları “ekonomik“, “çevresel” ve “sosyal” etkiler olarak gruplandırabiliriz. Kuraklık koşullarının planlanması ve bunlara cevap verilmesinde bu etkilerin tümü göz önüne alınmalıdır.

Ekonomik Etkiler

Ekonomik etkiler, insanlara (veya işletmelere) zarar veren kuraklığın etkileridir. İşte ekonomik etkilerin birkaç farklı örneği:

  • Kuraklık, bitkilerini yok ederse çiftçiler para kaybedebilirler.
  • Bir çiftçinin su kaynağı çok düşükse, çiftçi sulamaya veya yeni kuyu açmaya daha fazla para harcamak zorunda kalabilir.
  • Çiftlik sahipleri hayvanları için yem ve su sağlamak için daha fazla para harcamak zorunda kalabilir.
  • Tarıma bağımlı olan işletmeler, traktör ve gıda üreten şirketler gibi, kuraklığın bitkilere veya hayvana zarar vermesi durumunda işini kaybedebilir.
  • Orman yangınları ağaç kütlelerini yok ettiğinde, kereste sanayinde çalışan insanlar etkilenebilir.
  • Tekne ve balıkçılık ekipmanı satan işletmeler, mallarının bir kısmını satamayabilir, çünkü kuraklık göl ve diğer su kaynaklarını kurutmuştur.
  • Normalde hidroelektrik enerjiye (akan suyun enerjisinden yaratılan elektrik) güvenen elektrik şirketleri, kuraklık kaynaklı su kaynağının fazla kuruması halinde diğer yakıt kaynaklarına daha fazla para harcamak zorunda kalabilirler. Enerji şirketlerinin müşterileri de daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacaklar.
  • Su şirketleri yeni veya ilave su kaynaklarına para harcamak zorunda kalabilirler.
  • Tekneler ve gemiler, düşük su seviyeleri nedeniyle akarsuları, nehirleri ve kanalları gezmekte güçlük çekebilir; bu da, su ve mal alıp göndermek için su taşımacılığına bağımlı olan işletmeleri de etkileyebilir.
  • İnsanlar yemek için daha fazla para ödemek zorunda kalabilirler.

Çevresel Etkiler

Kuraklık hâlinde çevre farklı şekillerde etkilenir. Bitkiler ve hayvanlar, insanlar da olduğu gibi suya bağımlıdır. Bir kuraklık meydana geldiğinde, besin maddeleri azalır ve yaşam alanları zarar görebilir. Bazen hasar geçici olabilir ve kuraklık bittiğinde yaşam alanları ve besin maddeleri normale döner. Ancak kuraklığın çevre üzerindeki etkisi, sonsuza kadar sürebilir. Çevresel etkilere örnekler şunları içerir:

  • Balık ve vahşi yaşam alanlarının yok olması veya yok edilmesi
  • Yabani hayvanlar için yiyecek ve içme suyu eksikliği
  • Yiyecek ve su kaynaklarının azalması nedeniyle vahşi hayvanlarda hastalıkta artış
  • Yaban hayatı göçü
  • Soyları tükenmekte olan türler üzerindeki stresin artması ve hatta yok olma durumlarının oluşması
  • Barajlarda, göllerde ve havuzlarda daha düşük su seviyeleri görülmesi
  • Sulak alanların kaybedilmesi
  • Daha fazla orman yangınları
  • Zayıf toprak kalitesi

Sosyal Etkiler

Kuraklığın toplumsal etkileri, kuraklığın insanların sağlık ve güvenliğini etkilediği yollardır. Toplumsal etkiler, kamu güvenliği, sağlık, dolaşmak için yeterli su olmadığında insanlar arasındaki çatışmalar ve yaşam biçimindeki değişikliklerdir. Sosyal etkilere örnekler şunları içerir:

  • Kuraklığın neden olduğu ekonomik kayba ilişkin endişe veya depresyon
  • Düşük su akışı ve düşük su kalitesi ile ilgili sağlık sorunları
  • Toza bağlı sağlık sorunları
  • İnsan hayatının yok olması
  • Orman ve menzil yangınlarının artmasıyla halkın güvenliğin de tehdit oluşması
  • Gelirlerin azalması
  • İnsanlar çiftliklerden şehirlere veya bir şehirden diğerine geçmek zorunda kalabilir
  • Daha az rekreasyonel faaliyet