Sponsorlu Bağlantılar

Geleceğin meslekleri arasında ilk sırada sayılan Genetik mühendisliği ile biyoteknoloji arasında önemli bir bağ vardır. Genetik mühendisleri canlıların genleri üzerinde çalışmalar yapan, gen değişimleri, gen haritaları çıkaran kişilerdir. Biyoteknoloji ise canlı hücrelerini anlamaya, fonksiyonları görme ve değiştirmeye yönelik yapılan işlemlerdir. Her iki dalda birbirinden etkilenmekte ve faydalanmaktadır. Peki bu iki dalın gelecekte ne gibi uygulamaları olabilir?

  • Gelecekte genetik mühendisleri istedikleri özelliklerde genleri kodlama yaparak yapay türler elde edebilecekler. Örneğin bir canlı türünde hem uçma özelliği, hem sürünme özelliği hem köpek gibi havlayabilen hemde kuş tüyüne sahip bir canlıyı üretebilecekler.
  • Şuan bir çok ülkede yapılan klonlama işlemleri nesli tükenecek hayvanlar için ve  insanlar üzerinde yapılacak.
  • Biyoteknoloji ile küresel ısınmaya, sera gazına sebep olan kimyasalları atmosferden çekerek içine hapseden bitkiler üretilecek.
  • Vücuda verilen bir bakteri türü ile kanser hücreleri tespit edilip, sağlam hücrelere zarar vermeden yok edilecek.
  • Canlıların genlerinde ayarlamalar yaparak ölünce hemen fosilleşmesi sağlanacak ve böylece petrol üretimi hızlanacak.
  • Organ ve doku üretimi yapılabilecek, hasar görmüş organların tekrar iyileşmesi sağlanabilecek.
  • Tüp bebek tedavisi sırasında anne ve babanın genlerinde var olan bozukluklar düzeltilebilecek, istenen özelliklere ve cinsiyete sahip çocuklar dünyaya gelebilecek.
  • Hayvanlarda var olan bazı genlerin insan vücuduna verilmesi ile birlikte hayvani bazı özelliklerin insanlarda taşınması mümkün olacak.
  • Bitkiler ve hayvanlar arasında bazı genlerin alış verişi sağlanacak.

Kısacası bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir çok olayın gerçek olması genetik mühendisliği ve biyoteknoloji ile mümkün olacak.

Sponsorlu Bağlantılar