Sponsorlu Bağlantılar

Atom kavramı ile ilgili kayıt altına alınan ilk görüşler Democritus ve hocası Leucippus’a aittir.

  • M.Ö 400 lü yıllarda Democritus’a göre maddeler aynı atomlardan oluşmaktadır. Maddelerin birbirinden farklı olmasının tek sebebi fiziksel farklılıklardır.
  • (1766- 1844) yılları arasında yaşayan John Dalton kütlenin korunumu ve sabit oranlar yasasından faydalanarak atomun küre şeklinde, içi dolu, bölünemeyen parçacıklardan oluştuğunu söylemiştir. Bir elementin tüm fiziksel ve kimyasal özelliklerinin aynı olduğunu söylemiştir. Bileşikler farklı atomlardan oluşur ve aralarında belli bir oran vardır.
  • 1856-1940 yılları arasında yaşayan Thomson atomdan daha küçük parçacıkların olduğunu bulmuş ve atomu üzümlü keke benzetmiştir. Elektronlar ve protonların atom içinde dengeli ve düzenli şekilde durduğunu söylemiştir.
  • 1871- 1937 yılları arasında yaşayan Rutherford ise Thomson’un bulduğu atom teorisinin doğruluğunu kanıtlamak için deneyler yapmış ve şu çıkarımlarda bulunmuştur; “Atomun içinde bir çekirdek vardır ve burada + yüklü tanecikler yer alır. Elektronlar boşlukta çekirdek etrafında hareket eder. Atomdaki proton ve elektron sayıları birbirine eşittir ve atom kütlesi proton kütlesinin yarısına eşittir” demiştir.
  • 1885-1962 yılları arasında Niels Bohr tarafından elektronların çekirdek etrafında rastgele değil belli bir yörüngede döndüklerini ve bu yörüngelere de enerji düzeyi denildiğini söylemiştir.
  • Bohr atom terorisinin ardından De Broglie, Heisenberg ve Schrödinger gibi bilim adamları tarafından atom üzerine çalışmalar yapılmıştır.
  • Son olarak Modern Atom Teorisi bilim adamlarınca ortaya konmuş ve günümüzde hala bu teori kabul görmektedir. Modern atom teorisine göre; çekirdekte proton ile birlikte nötron da vardır. Elektronların belli bir yerleri yoktur, elektron bulunma ihtimali olan bölgeye elektron bulutu denir.

Sponsorlu Bağlantılar