Günümüzde adıyla efsaneleşmiş, duymayanın kalmadığı ve Türkiye’nin en yüksek dağı olma özelliğini elinde bulunduran volkanik bir dağdır. İsmini Ülkemizin birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ağrı ilinden almıştır. En yüksek zirvesi 5137 m’dir. Zirvesine Atatürk Zirvesi adı verilmiştir. Yükseklikten kaynaklı yılın her zamanında zirvede kar bulunmaktadır. İkinci yüksekliği 3898 m olup, bu zirveye de İnönü zirvesi denilmiştir. Ağrı Dağının ortalama 3600 metreler yüksekliğinde bulunan bölgesinde birde göl bulunmaktadır. Küp gölü verilen bu göl Ağrı dağının en büyük gölüdür.

Zirvesi buz ve kar ile kaplı olan bu dağ, coğrafi konumu ve turistik açıdan birçok komşu ülke açısından cezbedici olmaktadır. Sınır komşumuz olan İran’a 16 km, Ermenistan’a ise 32 km uzaklıktadır. Ağrı dağına Ermenistan’da Ararat veya Masis deniliyor.

Yakın zamanda isimlendirilen bu dağ kutsal kitaplarda farklı diller ile konu edinmiştir. Nuh tufanın da geminin karaya oturduğu dağ olarakta bilinen Ağrı dağından, kutsal kitaplarda Ararat, Kuh-i Nuh ve Cebel Ül Haris olarak bahsedilmiştir. Kuran’da ise Cudi dağı olarak geçmektedir.

Ağrı Dağının 3/2 lik kısmı Iğdır’da 3/1 lik kısmı ise Ağrı il sınırınları içerisinde bulunmaktadır.

Yüksekliği sebebiyle dağcılar için vazgeçilmez olan Ağrı dağına ilk tırmanış Nuh’un Gemisini araştırmak için 1829 yılında Bilim adamı Prof. Frederik von Parat tarafından yapılmıştır. Ağrı dağına 1990 yılında tırmanma yasağı getirilmiş fakat 8 yıl sonra 1998 yılında bu yasak kaldırılmıştır. Yasağın kaldırılmasıyla 3 tırmanma rotası olan bu dağın en kolay güneybatı rotasından tekrar dağcılar tırmanmaya başlamışlardır. Ağrı dağının zirvesine ulaşıp inmek ortalama 6 günü bulmaktadır.

Konumuzun başında da belirttiğimiz gibi Ağrı Dağı volkanik bir dağdır. Fakat ülkemizin sönmüş volkanik dağlarından olan bu dağ en son patlamasını 1840 yılında yapmıştır. 1840 yılından günümüze kadar aktif olmayan bu dağ sönmüş volkanik dağ olarak arşivlerde yerini almaktadır.